1980ler. Glasgow sehrinin adeta öleyazdigi, ailelerin gücbela ayakta kalabildigi bir dönem. Ne var ki orta yaslarindaki alimli Agnes Bain daha fazlasini hak ettigine inanir, müstakil bir ev sahibi olmak, istedigini satin almak gibi... Gelgelelim taksi soförü kocasi tarafindan sürekli aldatilan Agnes, üc cocuguyla birlikte harap olmus bir madenci kasabasinda yasamaya mahkm olur. Cocuklari, yavas yavas alkol batagina saplanan Agnesi kurtarmak icin ellerinden geleni yapsalar da, bir süre sonra kendilerini kurtarmak icin bir bir onu terk ederler. Yalnizca en kücükleri Shuggie, bir gün düzelecegi ümidiyle annesinin yaninda kalir. Farkli bir cocuk olan Shuggie, annesinin iddiali tavirlarini benimser. Ancak davranislari yüzünden madenci cocuklari onu hirpalarken yetiskinler tarafindan da acimasizca yargilanir. Diger oglanlara benzemeye cabalayan Shuggie, bir yandan da annesini kurtarmak, bu yoz ortamdan cikarmak derdindedir. Douglas Stuartin romani Shuggie Bain yoksullugu, sevginin sinirlarini ve kibrin beyhudeligini ortaya seren, sakinmasiz tavrina karsin olaganüstü carpicilikta ve güzellikte bir eser. Bagimlilik, cesaret ve sevgi üzerine bu sasirtici sekilde icten, duyarli ve sürükleyici ilk roman bizi saskinliga ugratti... Yikici tutkulara ve aile kurumuna dair alabildigine hüzünlü, bununla birlikte umudun büsbütün solmadigi bir sorgulama.Booker Ödülü Jürisi 2020 Booker Ödülü2020 Amerikan Ulusal Kitap Ödülü finalisti2021 Ingiliz Kitap Ödülleri, Yilin Kitabi Ödülü2021 Ingiliz Kitap Ödülleri, En Iyi Ilk Roman Ödülü