Tarihimiz sanli zaferlerle doludur. Biz tarihimizle övünürüz. Cünkü tarihimiz gercekten övünülecek bir tarihtir. Bu kitapta, tarihin sanli sayfalarindan secilmis örnekler bulacaksiniz. Tarihimizden yasanmis öyküleri zevkle okuyacak ve gercekten seref dolu bir tarihe sahip oldugumuzu anlayacaksiniz.Tarih ibrettir. Tarih ölcüdür. Tarih yalnizca bilgi degil, gelecegin de aynasidir. Tarihi iyi bilen, geleceginden emin olur.
Bu kitapta, Orhan Gazinin, beyligin toprak genisligini alti kat arttirarak 95 bin kilometrekareye cikardigini, Devletin nüfusunu 3 binden 3 milyona vardirdigini, 40 bin kisilik bir ordu besledigini ve bu ordunun sefer aninda 100 bine ulastigini, Ilim adamlariyla el ele vererek devleti imar ettigini, Hiristiyan halkin, idarecilerin zulmünden bikarak Orhan Gazinin adaletine sigindiklarini, Kücük bir beylikten koca devletin temelinin nasil atildi...
Sunguroglu II Bizans Saraylarinda romani, Sunguroglu serisinin ikinci kitabidir. Bu eserde hareketli bir macera yasanir. Sunguroglu istanbuldadir ve Bozcaadaya sürgün gönderilen Bizans imparatoru Besinci Yoannis Paleologosu kurtarip, istanbula getirir ve arenadaki bütün yarismalari kazanip halkin kahramani olarak ihtilal yapar, eski imparatoru tekrar tahtina oturtur. Romanin baslangic kisminda Sunguroglu Sögüte döner. Sögüte ulastiginda Akca D...
Fatihi yetistiren atmosferin resmi, kanaatimizce, genc nesillere, genis ufuklu insanlar olabilmenin sirlarini vermektedir. Böyle insanlar yetistirmede hayli corak dönemler yasayan bu ülkenin egitimcilerine, bahsi gecen noktada basarili olmus bir devrin insanlarini anlatmanin, gelecekte bu sorunlari asma adina, faydali olacagini düsünüyoruz. Her biri, Istanbul kadar mühim fetihler gerceklestirmesini umdugumuz nesillere, bir damla can suyu olabi...
Kanun Sultan Süleymanin hayati, birileri tarafindan, sürekli ve maksatli olarak sadece Hürrem Sultanla yasadigi asktan ibaretmis gibi gösterilmeye calisiliyor. Ve bu konuda, basta Hürrem Sultan olmak üzere, pek cok tarih sahsiyete haksizlik ediliyor. Halbuki üc kitaya yayilmis bir imparatorluk, haremde oturarak idare edilebilir miydi Kanunnin hayati bundan ibaret olabilir miydiBir devlet adami düsünün ki, dünyanin en güclü imparatorluklari kar...
Tih Sahrasi...Cengizi, Timuru Büyük Iskenderi dize getiren ucsuz bucaksiz cöl...Gündüzleri kemikleri eriten sicaklik, geceleri ilikleri donduran soguk...Deriyi delerek cigerlere dolan ince kum taneleri.Firtinalar...firtinalarVe bu dünya Cehenneminin icinde bir ordu Orduyu Hümayun.Baslarinda Ya alirim, ya ölürüm andi ile Dersaadetten kopup gelen bir cig Yavuz Sultan Selim...Mihnet, mesekkat, aci, zahmet Saadete acilan kapinin asilmasi en zor fa...
Zirzop sirin oldugu kadar yaramaz ve huysuz bir ayi yavrusuydu. Bir gün annesinin ögütlerine dayanamayarak inini terk etti. Ancak onu kötü günler bekliyordu. Cingenelerin kurdugu tuzaklar, kulaginda küpe ile oynatildigi günler, panayirda kafese hapsedildiginde yasadigi aci dolu anlar...Zirzop, yasadigi her olumsuz olayda annesinin ögütlerini hatirliyordu. Istemedigi hayati yasamaya mecbur edilirken annesini ve tek dostu Serefi cok özlüyordu. C...
Babasini kücük yasta kaybeden Adil annesi ile fakir bir hayat sürüyordu. Yasadiklari bu hayat annesini caresiz bir hastaliga sürüklerdi. Adil bu duruma cok üzüldü. Annesini hastaneye götürebilmek icin agir kosullarda calismaya basladi. Ama bu da yeterli degildi. Cünkü annesinin iyilesmesi icin gereken ilac ancak Almanyadan gelebiliyordu. Adil calistigi paranin Almanyadan ilac getirtmeye yetmeyecegini görünce kendisini satiliga cikardi.Peki, Ad...
Metinin annesi vefat etmisti. Köyde herkes onu Yetim Metin diye cagirirdi. Babasi bir gün eve üvey anne getirdi. Üvey anne ve üvey kardesle birlikte annesinin acisini bile unutturan günler basladi.Üvey annesi evden ninesini de gönderince Metin iyice yalniz kaldi. Neredeyse her gün olur olmaz sebeplerle dayak yiyordu. Bütün köylü onun bu haline üzülüyordu. Bunlar yetmezmis gibi bir gün üvey annesinin altinlari ortadan kayboldu.Üvey annesi altin...
Genc Osmanin, uyuz bir ata bindirilip hakaretler altinda, sokaklarda dolastirildiktan sonra, yeniceriler tarafindan hunharca katledilisinin anilari hala tazedir.Yenicerilerin gemi aziya aldiklari kabus yillar...Devleti kiliclariyla yüceltenlerin, devleti kilicladiklari yillar...Iste böyle bir dönemde, henüz on üc yasindaki IV. Murad, Osmanli tahtina oturur. Ilerleyen yillarda konumunu güclendirerek yerlesik agalar saltanatini sarsmaya, yikmaya...
Ahmet ile Mehmet, o sene güzel bir karne getirdikleri icin ödüllendirilmeyi haketmislerdi. Babalari, onlari amcalarinin ciftligine göndermeye karar verdi. Amcalarinin ciftligine ancak gemiyle gidilebiliyordu.Bu gemi yolculugu öyle siradan bir yolculuk olmadi. Ikiz kardeslerin oda arkadaslari Yako ile Marko gemide akil almaz seylerin yasanmasina sebep oldu.Bu haydutlar tüm yolcularin huzurunu kacirdi. Ama onlarin kötülügünü ortaya cikarmak icin...
Davut cok zeki bir cocuktu. Köy disindaki bir magarada kendine laboratuar olusturmustu. Orada bir robot yapti. O, robotu yapmak icin ugrasirken köylünün ruhu bile duymadi. Teneke adamini köylülere gösterdiginde herkes saskina döndü. Onun yürüdügünü, kollarinin oynadigini, gözlerindeki isigin yanip söndügünü gören herkes korkuyordu. Kimi uzaydan gelmis bir canli, kimi de seytan oldugunu düsünüyordu. Davut ise bulusu ile övünüyordu. Köylü korktu...