Bostan ve Gülistan dan Secme Öyküler Seyh Sadi-i Siraz Mezarliktan gecerken bir zenginin ogluna rastladim. Babasinin mezari basina oturmus, bir fakire kibirlenip duruyordu Babamin türbesi essiz Iran cinileriyle kapli, tabani mermer döseli, sandukasi sedef islemeli, kitabesi filanca hattatin eseridir. Fakir genc, zengin arkadasini tebessümle dinliyordu. Zenginin oglu devam etti Bir de senin babanin mezarina bakalim Gelisigüzel siralanmis üc bes kerpic, mezara yigilan birkac kürek toprak Fakir gülümseyerek cevap verdi Senin baban bu süslü sandukanin ve bu agir mermerlerin altindan kalkincaya kadar, benimki Cennete coktan varmis olur. Hadis-i Serifte denilmistir ki Fakirlerin ölümü rahata kavusmak, zenginlerin ölümü hasrete düsmektir. Fakirler, dünyadan ayrildiklarinda üzülecek bir seyleri olmaz Fakirligin sikintisini ceken kimse, ölümün kiyisina yükü daha hafiflemis gelir. Zincirden kurtulmus bir köle, zindana atilan efendiden daha mutludur.