Aklini böyle yitirmenin ne oldugunu bilmeyenler atsin bana ilk tasi. Asktan baska yurdum yoktu artik benim. Hirosimaya baris üzerine cekilen bir filmde rol almak icin gelen Fransiz aktris ile Japon bir mühendisin sevisen bedenleriyle acilir sahne. Bize aci gercegi unutturur bir an, birbirine sarilmis iki ciplak beden. Cünkü asil ayip ve cirkin olan Hirosima gercegidir, Fransanin kücük bir kentinde, sevdigi adamin ölüsünün yaninda saclari kazinan, o olayin anisiyla yasamaya mahkm edilen genc kadinin yasadigi yikimdir. Insan her yerde konusabilir Hirosimayi, bir otel odasinda, bir kacamak sirasinda bile. Ancak deliligin yatistirabilecegi bir aciyi dile getirirken toplumsal bellekten bireysel bellege, bireysel yikimlardan toplumsal yikimlara uzanan, Yeni Dalga akiminin önde gelen yönetmenlerinden Alain Resnais tarafindan da sinemaya uyarlanan Hirosima Sevgilim, hatirlamanin ve unutmanin kacinilmazligi üzerine essiz bir metin.