Iletisim insanin uzantisidir. Insanin cevresiyle olan iliskilerin temelinde iletisim bulunmaktadir. Iletisim sürecinde önemli bir bilesen olan kanal-medya günümüzün toplumsal bicimini degistirme gücüne sahiptir. McLuhanin global köy söyleminden teknolojik bir köy bicimine dogru yönelen insan, yeni medyanin kusat-masi altinda üretilen icerigi tüketmeye ve geleneksel medyadan farkli olarak artik üretmeye zorlanmaktadir. Gercek ve sanalin ic ice gectigi ve simülakrlarin egemen oldugu dünyada insan artik baglantili oldugu her seyle iliskisini derinlestirmektedir. Sanal dünya ve gercek dünya arasinda bir köprü görevini üstlenen yeni medya, toplumun yasadigi iletisim ortamina yön vermektedir. Bilgisayar ve internet teknolojisinin gele-neksel medyayi tükettigi günümüz dünyasi, insanin ve yasadigi cevrenin dönüsümüne tanik olmaktadir. Yapay zekanin kazandigi islevsellikle sinirlarini sürekli olarak genisleten sanal gerceklik ise insani ve cevresini dönüstüren teknik bilginin en belirgin örneklerindendir. Bu dogrultuda iletisim calismalari da gü-nümüz teknolojik yasam dinamikleriyle birlikte genislemekte, yeni medya teknolojilerinin daha önce görül-memis bir hizla gelisen özelliklerinin incelenme firsati arastirmacilari etkilemektedir. Dolayisiyla bu kitapta ele alinan her bir konu sanal gerceklik teknolojisinin kalitatif ve kantitatif etkilerine isik tutmak icin hazirlan-mistir. Sonuc olarak, bu kitapta yeni bir kültür ve yeni bir toplumun habercisi olan sanal gerceklik teknolojisi kuramsal temelde aciklanarak göstermis oldugu gelisim irdelenmekte, teknik, teknoloji, iletisim, etkilesim ve dijital kavramlari ile sanal gerceklik teknolojisi iliskilendirilerek bu teknolojiyle ilgilenen bireylere ve akademisyenlere yol göstermek amaclanmaktadir.