Cadilikla suclanan ilk kadin olan Titubanin carpici hayat hikayesi, bugün de tüm kadinlarin mücadelesine ilham veriyor. Barbados adasinda dogan Tituba, dogaüstü güclere sahip Man Yaya tarafindan sifacilik ve büyücülük konularinda yetistirilmistir. Kizilderili bir köle olan Johnla evlenir, ikisi birlikte bir din adamina köle olarak satilir ve önce Bostona, ardindan Salem kasabasina sürüklendigi hayat mücadelesi baslar. Bu kasabada yasayan püriten cemaatin histerik ortaminda, 1692deki ünlü Salem Cadilari davasinda cadilikla suclanan ilk kadin olur, özgürlüge kavusabilmek adina büyük mücadeleler verir. Bu kitapta Titubanin carpici hayat hikayesi, cagdas Fransiz edebiyatinin güclü isimlerinden Maryse Condénin ustaca anlatimiyla yeniden canlaniyor. Condéyi Grand Prix Littéraire de la Femme Kadin Edebiyati Büyük Ödülü sahibi yapan roman, okuru Titubanin dogdugu ülke Barbadosa, adada ilk zenci köle isyanlarinin yasandigi döneme götürüyor. Kölelerin cektigi acilar, irkcilik, kadinlara yönelik cadilik suclamalari, kadin dayanismasinin, kadin mücadelesinin ve feminizmin ilk kipirtilari, ölüm sonrasi hayata dair bakis, Condénin etkileyici kalemiyle okuyucunun dogrudan yüregine tesir ediyor. Kadinlar bugün de farkli düzlemlerde cadilikla suclanmaya devam ediyor ve Titubanin mücadelesi tüm kadinlarin mücadelesine ilham veriyor.